Pazartesi, Temmuz 7, 2025
makale

Kadın cinayetleri için çözüm önerileri.

Kadınların tacize, tecavüze, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmadığı daha iyi bir dünya umudum giderek azalıyor. Gün geçmiyor ki Türkiyede vahşice işlenen bir kadın cinayeti yada teşebbüsü olmasın. Öyle sıradan bir hale geldi ki mevzu maalesef tepki verecek takatimiz bile kalmadı. Saatlerce biğr şeyler yazıp en azından sosyal medya arenasında bir tepki, bir farkındalık yaratmak istediysemde nafile. Yüzlerce kere yazıp yazıp sildim çünkü içten içe ne söylersem boş kanaatine kapılıp, bir sonraki caniliği bekler hale geldik. Bu mevzunun en korkunç olan boyutuda bu. Giderek hissizleşen, kabullenen bir toplum olma yolunda ilerliyor olmamız.

Eskiden şöyleydik, böyleydik diye duyar kasıp eskilerin, eski zamanların daha iyi olduğunu iddia edenlerede artık zerre tahammül kalmadı. Zira hep böyle bir toplumduk, yani problemleri şiddetle çözme eğilimi genlerimize öyle işlemişki en entellektüellerimiz bile şiddet yanlısı. Hep böyleydik sadece elimizn altında bu canilikleri anında kayıt edecek ve dünyaya anında servis edecek malzemimiz, yani akıllı telefolarımız yoktu. Geçmiş ile aramızdaki tek fark malesef bu.

Çare üretemiyoruz…

Sebepleri tartışa duracak halimizde kalmadı maalesef. Sebebini bilmediğimiz bir belanın çözümünü üretmek için hunharca uğraşıyoruz. Eğitimsiz toplum, ataerkil toplum temel sebep. Tarihsel sürecini uzun uzadıya ele almanın sebep sonuç ilişki için zaruret olduğu aşikar bu konu ile alakalı uzun uzadıya bir yazı kaleme alacağım. Peki yok mu bunun çözümü? Sebeplerini tartışıp duruyoruz durmadan, bıkmadan, usanmadan ama çözüm üretemiyoruz. Bu da ülkemizin başka bir kanayan yarası.  Çözüm üretememek ve sorunlarımızı halının altına süpürmek. Anlık şiddetli tepkiler verip saman alevi gibi sönüp gidiyoruz. Uzun soluklu ve kalıcı çözümler ÜRETEMİYORUZ. Ne sosyolojik altyapımız neden ciddi anlamda toplumun tamamında bu çözüm isteği mevcut. Malesef bu kadınlara durmadan şiddet uygulayan erkekler hakkında zerre bir çözüm üretemiyoruz. Şimdi diyeceksiniz e sende bol keseden sallıyorsun ama bir çözüm önerisi vermiyorsun diye ama bir kaç önerim var.

Çözüm nerede?

  1. Tüm anne ve babalar evlatları arasında cinsiyetçi ayırım yapmayacak. Yapmayacak ağa yapmayacak! Kız evladından beklenen o NAMUSLU olma ve evi çekip çevirme erkek evlattan da istenecek.  Yada neyin doğru neyin yanlış olduğu iki evladada güzelce öğretilecek ve eşit şartlarda hayata başlamaları sağlanacak. Ebeveynlerin üzerine düşen budur. Okullarda eğitimciler yukarıda mevzu bahis eşitçiliği bıkmadan, usanmadan ve yorulmadan derslerin bir parçası haline getirip anlatacak. Milli Eğitim Bakalanlığı bunu zorunlu hale getirecek, gerekirse matematik gibi bir ders olarak anlatılmasını SAĞLAYACAK
  2. Erkekler, evet erkekler az biraz insan olacak. İçip içip eve gelerek hayattaki tüm yenmişliklerinin rövanşını eşinden almayacak. İçmeden de yapmayacak. Hem fikir olmadığı konularda fikir ve düşüncelerinin yetersizliği ve kendine olan özgüvensizliğin faturasını yine karısına kesmeyecek. KESMEYECEK! Eksikliklerini, yetersizliklerini ve yenilmişliklerini kendisi adam olacak ve kendisi çözecek. Az insan olsa erkek üstüne düşeni yapmış olacak velhasıl.
  3. Devlet kanunları iyice sertleştirecek. Yetmiyorsa insanımızın en sevdiği şey olan parasına dadanacak. Tüm bu şiddeetli cezalandırmaların yanında özellikle eğitim kısmında taaaa anaokulundan başlayarak topulumın geleceğini şekillendirecek. Baş aktör her zaman devlettir ve üzerine düşeni YAPACAK. Bunun için önce devleti yönetenlerin kadınlara bakış açısını ciddi anlamda düzeltmesi icap etmektedir!! Gelen şikayetleri ciddiyetle değerlendirip BARIŞTIRMA denen hastalıklı zihniyeti kenera bırakıp kadınları gerekirse 7-24 koruma altına ALACAK!
  4. Kadınlar, evet kadınalara düşen işlerde var. Herşeyden önce KORKMAYACAK! Evet ayrılmaktan, boşanmaktan ve çekip gitmekten KORKMAYACAK. Söylemesi pek kolay farkındayım ama başka türlü bu gelişimini tamamlayamamış Homosapienden kurtulamayacağı aşikar. Bir birilerine destek olacak kadınlar. Sendikalar ve STK ve benzeri mecralarda örgütlenecek ve bir birilerine destek olacaklar. Ta ki daha temiz bir toplum oluşuncaya kadar.
  5. Aldatılıyorum, ‘karım’ beni boynuzluyordu, bundna dolayı öldürdüm ve namusumu temizledim jargonları, ciddi anlamda aydınlar, entellektüller ve sanatçılar nezdinde toplumun her köşesine ulaşacak şekilde tartışılmalı ve aldatan kişinin iğrençliğinin, yetersizliğinin, sahtekarlığının, pisliğinin kendisine ait olduğu anlatılacak. Aldatılan erkeğin veya kadının hınçlı olması ve intikam istemesi gayet anlaşılır bir duygudur ve dünyada mevcut olan tüm toplumlarda zuhur ettiği gerçektir, ama bunun çözümünün illaki katletme, öldürme olması gerekmemektedir. Def et gitsin, Allahın’dan bulsun deyip hayata devam etmeli. Yine söylemesi kolay oldu farkındayım ama başka çare yok!
Paylaş

zulfuemek

Sonsuz döngüye kapılan herhangi biryim ben.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir