Avrupanın en güzel şehri Brugge!
Brugge’de gördüğüm en eski yapı 1033 yıllık özel bir malikaneydi. Şehirde tabela kirliliği yok, sokaklar tertemiz, fiyatlar çok uygun, trafik akışkan ve insanlar güler yüzlü. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi her köşesinden tarih fışkıran bu kent, çok ama çok iyi korunmuş. Venediğin bir küçük versiyonu gibi lanse edilse de, bence venedikten ve diğer tüm Avrupa kentlerinden çok daha güzel bir şehir. Salvador Dahli’nin sergisini, büyük katedrali ve nize tarihi muazzam yapıyı virüsten dolayı gezemedim. Buna rağmen Brugge’de kalbimi bıraktım.
Küçük Venedik diye anılmasının sebebi şehrin birçok bölümünde bulunan kanallar. Bu kanallar zamanında kentin ticareti ve ulaşımı için otoban görevi görüyordu. Şimdilerde sadece göze hitap eden yapılar olması biraz hüzünlü zira ha keza minik sandallarla gezmek mümkün.
Videoyu çektiğimiz dönemlerde bir youtube olmaktan çok uzak, kamerayı görünce fara tutulmuş tavşana dönen amatörlerdik. Bu yüzden dilimiz adam akıllı dönmedi desek yeridir. Şehrin en ilginç yanlarından biri de dört tane devasa katadrele ev sahipliği yapmasıdır diye düşünüyorum. Özellikle Hristiyanlığın ve kilisenin gücü arşı alaya ulaştığı bir dönemde devasa başka bir yapı olması söz konusu bile olmazdı hani.






İmkanı olan herkesin mutlaka ama mutlaka gidip görmesi gereken bir şehir. Keşke akıl edip uzun uzadıya filme çekseydim. Okuduğunuz ve izlediğiniz için teşekkür ederim.
These are really great ideas in concerning blogging. You have
touched some good things here. Any way keep up wrinting.