Pazartesi, Temmuz 7, 2025
makale

Toprak Ana..

Çok değerli kitap sever dostlarım, hepinize merheba.

Bugün sizlere çok değerli arkadaşım Mehmet Şirin Beyaz’ın tavsiyesi ile okuduğum bir eseri, ben de size tavsiye edeceğim: ”Toprak Ana”.  Romanın yazarı, dünyaca ünlü yazar Cengiz Aytmatov ve geçenlerde kendisi ölüm yıl dönümü münasebeti ile gündemdeydi. Gelin Toprak Ana’ya biraz daha yakından bakalım.

İnsanın her halini oldukça yalın bir dille kaleme döküldüğü bu eserin ana teması savaş. Erkeklerinin tamamı askere alınan küçük bir Kırgız köyünde kalan kadın ve çocukların çektiği sıkıntılar, hayaller, düşler ve ellerindeki yegane dayanak olan toprak..

Elde avuçta ne varsa muhtaçlara dağıltılması ve tüm umutların bir sonraki hasat zamanına bağlanması. İnsanı derinden etkileyen bu döngünün içerisinde kahreden bekleyişler.. Bu bekleyişler iki tanedir. Biri hasat zamanı  diğeri savaştan dönmesi beklenen erkekler. Kitabı okurken pek çok kez şunu düşündüm :İnsan denen yaratık gerçekten umut olmadan yaşayamıyor. Olmuyor, yürümüyor, işlemiyor. Eğer insan oğlu çarklarla çalışan bir makina olsaydı umut bu çarkların dönmesini kolaylaştıran yağ olurdu.

Savaşta olan devletin hasatın neredeyse tamamını merkeze istemesi, boşa çıkan umutlar, açlık, sefalet, cephelerden gelen ölüm haberleri, durmadan ölen askerlerin yerine yenilerinin gelmesi için çocukların da savaşa götürülmeleri… Kitabı okurken insanın iliklerine kadar savaşı ve açlığı yaşaması.

Değirmen Taşı…

Kısaca, değirmenin taşının buğdağı öğüttüğü gibi, savaşın insanı öğüttüğünü okuyacağınız  bir roman. 133 sayfaya böyle çarpıcı bir dünya sığdırmak tam Aytmotov’luk bir iş. Gelin birazda Cengiz Aytmatov’u tanıyalım.

Paylaş

zulfuemek

Sonsuz döngüye kapılan herhangi biryim ben.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir